Hemoroidin oluşumunda birçok faktör rol oynar. Aşağıdaki nedenler hemoroid riskini artırabilir:

• Genetik yatkınlık: Ailede hemoroid geçmişi olan bireylerin bu hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksektir.
• Uzun süre oturma: Özellikle masa başı işler ve hareketsiz yaşam tarzı, anüs bölgesinde basınç yaratarak hemoroide yol açabilir.
• Ağır yük kaldırma: Sık sık ağır yüklerin kaldırılması, vücut üzerinde fazla zorlanmaya neden olarak hemoroid riskini artırır.
• Obezite: Aşırı kilo, tüm vücut sistemleri gibi damar sağlığını da etkileyerek basurun ortaya çıkma riskini artırır.
• Kronik kabızlık: Kabızlık ve ıkınma, anüs bölgesindeki damarların baskıya uğrayarak hasar görmesine neden olur.
• Gebelik: Hamilelik döneminde hormonal değişimler ve bebeğin baskısı hemoroid gelişimini tetikleyebilir.

Hemoroid, şiddetine ve türüne bağlı olarak farklı belirtiler gösterebilir:

• Kaşıntı ve tahriş: Anüs çevresinde kaşıntı ve buna bağlı cilt tahrişi sık görülür.
• Ağrı ve şişlik: Özellikle dış hemoroid durumlarında anüs çevresinde şişlik ve ağrı hissedilebilir.
• Kanama: Dışkılama sırasında veya sonrasında parlak kırmızı renkte kan görülebilir.
• Gaz veya dışkı kaçırma: Nadir durumlarda hemoroid, dışkı veya gaz kaçırma sorunlarına yol açabilir.

• İç Hemoroid: Anüsün iç kısmında oluşur ve dışkılama sırasında dışarı çıkabilir.
• Dış Hemoroid: Anüs çevresinde, deri altında şişkinlik şeklinde görülür. Genellikle daha ağrılıdır ve nadir rastlanır.

1. Ameliyatsız Tedavi Seçenekleri

Gelişen teknolojilerle birlikte, hemoroid tedavisinde ameliyatsız yöntemler yaygın olarak tercih edilmektedir:

• Lazerle Tedavi: Isı enerjisi ile damarlar tahrip edilir ve kanama kontrol altına alınır. Genellikle 1. ve 2. derece hemoroidlerde etkilidir.
• Lastikle Boğma Yöntemi: Özel vakum cihazı yardımıyla şişen damar çekilir ve lastik halka ile bağlanarak kan akışı kesilir. Damar, bir süre sonra çürüyüp kendiliğinden düşer.
• THD Yöntemi: (Trans Hemoroidal Desarterizasyon) Damar akışı durdurularak hemoroid küçültülür ve zamanla düşmesi sağlanır.

Ameliyatsız tedavinin avantajları:

• Kesi veya dikiş gerekmez.
• Narkoz kullanılmaz.
• İşe ve sosyal hayata hemen dönülebilir.
• Pansuman gerektirmez.

2. Cerrahi Müdahaleler

İleri derecelerde hemoroid vakalarında cerrahi müdahale gerekebilir. Ancak, ameliyatın getirdiği narkoz, dikiş ve uzun iyileşme süresi gibi dezavantajlar nedeniyle artık daha az tercih edilmektedir.

Makat apsesi gibi rahatsızlıkları önlemek için kişisel hijyenin önemi büyüktür. Bölgenin temiz tutulması ve düzenli dışkılama alışkanlıklarının kazanılması apsenin oluşumunu engelleyebilir. Ayrıca, mak

• Bol su tüketmek: Yeterli sıvı alımı, dışkıyı yumuşatarak kabızlığı önler.
• Lifli gıdalar tüketmek: Tam buğday, yulaf, armut ve havuç gibi besinler sindirimi destekler.
• Dışkılamayı ertelememek: Tuvalet ihtiyacını zamanında karşılamak, kabızlık riskini azaltır.
• Düzenli egzersiz yapmak: Günlük en az 30 dakika yürüyüş, sindirim sistemini düzenler ve hemoroid riskini azaltır.
• Ağır yüklerden kaçınmak: Gereksiz fiziksel zorlanmalar önlenmelidir.
• Hijyene dikkat etmek: Dışkılama sonrasında anüs bölgesini temiz suyla nazikçe yıkamak tahrişi önler.

at bölgesine zarar verebilecek uygulamalardan kaçınmak da korunma yöntemleri arasında sayılabilir.

• Sıcak su oturma banyosu: Anüs çevresindeki kasları gevşetir ve ağrıyı azaltır.
• Lif bakımından zengin diyet: Sindirim sistemini düzenler ve kabızlığı önler.
• Ağrı kesici kremler: Anuflex ve Anestol gibi merhemler, bölgesel uyuşma sağlayarak geçici rahatlama sunar.
• Hijyen kurallarına uyum: Kimyasal içeren temizlik ürünlerinden kaçınılmalı ve temizleme işlemi nazikçe yapılmalıdır.